Neden diye sormamızın sebebini de neden diye sorgulamak mümkün. Sorular sormak için değil midir zaten? Bu aslında sebebi olmayan şeylere sebep yaratma oyunumuzun basit bir "sebebi" var. Biraz karmaşık oldu, belki paradoksal. Ancak bu sorunun cevabı hep bu şekilde geliyor ne yazık ki ve başta olmadığını ya da sahte olduğunu ileri sürdüğümüz "neden"e çıkarıyor yolu.
Her neyse, irdelemeye devam edersek basit nedensel yaklaşımımızla şunu fark edebiliyoruz. Hayatta kalabilmek için tek bir çaremizin olduğu bu vahşi dünyada. Bir şeyleri kontrol edebilmek için olmayan pençelerimiz, duymayan kulaklarımız ve görmeyen gözlerimiz yerine varlığını kurgusal olarak hayal edip, kafamızda yarattığımız bu tasarıma göre onu kontrol edebilme mücadelemiz. Bir şeyin sebebini bilirsek onu engellememiz mümkün olabilir ya da bir şeyin neden gerçekleştiğini anlamışsak o "neden" ortaya çıktığında oradan kaçabiliriz gibi bir kurgusu var bunun.
Ama aslında olan şu, canlıla "neden" evriliyor? Basit cevap hayatta kalmak, neslini devam ettirmek olarak hemen merhaba diyor bize. Ama gerçek soru ve cevap bu mu ? Neden evriliyoruzun cevabını siz bulabildiniz mi ? Ya da aslında bu soru, "neden" varız, bu dünyaya gelişimizin sebebi ne sorularıyla aynı değil mi ?
Evet daha sonraki sorularla aynı aslında hepsi ve bu soruların hiç birinin bir cevabı yok. Çünkü yer yüzüne gelişimizin aslında hiç bir sebebi yok. Ancak insan canlısına üstün vasıflar atadığımızda, onu tanrının yolladığını düşüne bilir, ya da daha mistik düşünüp kendimizi doğanın bütünleştiri ruhu sanabiliriz. Biraz aha bireyci yaklaştığımızda her birimiz sinema filmlerinden fırlamış bir kahraman sanabiliriz kendimizi. Çünkü hepimizi özeliz, hepimizin bir sebebi vardır bu dünyaya gelmek için değil mi. Tabi ki öyle olmadığını hepimiz biliyoruz. Bunu bildiğimiz kadar yok olduğumuzda da tamamen yok olup, diğer canlılar, dünya üzerindeki her hangi bir şey gibi rüzgarda savrulan bir toz olacağımızın ve ismini "bilinç" koyduğumuz şuursuzluğumuzun yok olacağını biliyoruz. Bu ise bize sadece korku veriyor.
Bu yüzden de neden diye sorup sahte cevaplarımızla avunmaya devame diyoruz her seferin de.
Her neyse, irdelemeye devam edersek basit nedensel yaklaşımımızla şunu fark edebiliyoruz. Hayatta kalabilmek için tek bir çaremizin olduğu bu vahşi dünyada. Bir şeyleri kontrol edebilmek için olmayan pençelerimiz, duymayan kulaklarımız ve görmeyen gözlerimiz yerine varlığını kurgusal olarak hayal edip, kafamızda yarattığımız bu tasarıma göre onu kontrol edebilme mücadelemiz. Bir şeyin sebebini bilirsek onu engellememiz mümkün olabilir ya da bir şeyin neden gerçekleştiğini anlamışsak o "neden" ortaya çıktığında oradan kaçabiliriz gibi bir kurgusu var bunun.
Ama aslında olan şu, canlıla "neden" evriliyor? Basit cevap hayatta kalmak, neslini devam ettirmek olarak hemen merhaba diyor bize. Ama gerçek soru ve cevap bu mu ? Neden evriliyoruzun cevabını siz bulabildiniz mi ? Ya da aslında bu soru, "neden" varız, bu dünyaya gelişimizin sebebi ne sorularıyla aynı değil mi ?
Evet daha sonraki sorularla aynı aslında hepsi ve bu soruların hiç birinin bir cevabı yok. Çünkü yer yüzüne gelişimizin aslında hiç bir sebebi yok. Ancak insan canlısına üstün vasıflar atadığımızda, onu tanrının yolladığını düşüne bilir, ya da daha mistik düşünüp kendimizi doğanın bütünleştiri ruhu sanabiliriz. Biraz aha bireyci yaklaştığımızda her birimiz sinema filmlerinden fırlamış bir kahraman sanabiliriz kendimizi. Çünkü hepimizi özeliz, hepimizin bir sebebi vardır bu dünyaya gelmek için değil mi. Tabi ki öyle olmadığını hepimiz biliyoruz. Bunu bildiğimiz kadar yok olduğumuzda da tamamen yok olup, diğer canlılar, dünya üzerindeki her hangi bir şey gibi rüzgarda savrulan bir toz olacağımızın ve ismini "bilinç" koyduğumuz şuursuzluğumuzun yok olacağını biliyoruz. Bu ise bize sadece korku veriyor.
Bu yüzden de neden diye sorup sahte cevaplarımızla avunmaya devame diyoruz her seferin de.
Yorumlar
Yorum Gönder